“Kamuda İnsan Kaynakları Süreçlerini Hangi Kurum Yönetiyor?”
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin temelinde hızlı karar ve anında sorun çözme gibi bir mantık olduğunu söyleyebiliriz. Geçiş sürecinde ve sonrasında yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri incelendiğinde, karar vericinin tek bir makam olmasını sağlayacak birçok düzenlemeyi görebiliriz.
Özellikle kamuda kadro süreçlerinin temel taşını oluşturan 2 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin hükümlerine baktığımızda; idarelere kadro ihdası, ihdas edilen kadrolara verilecek izinler, ihdas edilen kadroların değiştirilmesi gibi birçok süreçte tek yetkilinin Cumhurbaşkanlığı Makamı olduğunu görmekteyiz.
Ancak, 17 Mayıs 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 32549 sayılı Tasarruf Tedbirleri Genelgesi gereğince kurumların kadro ihdası ve boşalan kadrolara yeniden izin verilmesi gibi kritik süreçlerine dair izin işlemleri öncelikle Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığının görüşlerine bağlanmıştır.
Bu kararın altında, kamuda tasarruf politikasının bir neticesi olarak talepleri yavaşlatmak ve sayıların birkaç kurumun süzgecinden geçirmek suretiyle azaltmak amacıyla yapıldığı aşikardır.
Unutulmamalıdır ki; “Kamuda bir şeyleri zorlaştırmak istiyorsanız, farklı kurumların görüşlerine bağlarsınız.” Ne yazık ki kamu idaremizin temel kurallarının başında gelmektedir.
Kamuda tasarrufun gerekli olduğuna inanmakla birlikte, idarelerin hizmet sunumunun varlık sebebini oluşturan “insandan tasarruf etmenin” getirebileceği büyük sorunları altını çizmekte fayda olduğunu düşünüyoruz.
Ameliyathane hemşiresinin eksik olduğu bir kamu hastanesinin insandan tasarruf etmesi beklenemez.
Fakat geldiğimiz noktada, Cumhurbaşkanlığı Genelgesinin yayımıyla birlikte idarelerin kadro ihtiyaçları için Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığının görüşleri sonrası Cumhurbaşkanı izni şartı getirilmiş, bu durum acil ihtiyaçların karşılanmasında sürecin uzamasından kaynaklı olarak zorlukların yaşanmasına sebebiyet vermiştir.
Ayrıca, ülkemiz idaresinin en üst makamı olan Cumhurbaşkanı iznine yetkilendirilmiş kadro izni/kadro ihdası hususunun, birden çok kurumun görüşüne dayandırılması da Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ruhuna “bizce” tezatlık oluşturmaktadır.
Bu durum bize tekrar şu soruyu sordurmaktadır.
“Kamuda İnsan Kaynakları Süreçlerini Hangi Kurum Yönetiyor?”
