Çaykur Rizespor maçının ardından
Metin ARSLANCAN – Sacit GÖNCÜ / İSTANBUL, – Süper Lig’in 5’inci haftasında Galatasaray, konuk ettiği Çaykur Rizespor’u 5-0 mağlup etti.
RAMS Park’ta oynanan karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk ile Çaykur Rizespor Teknik Direktörü İlhan Palut mücadeleyi değerlendirdi.
Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, bugün maça iyi başladıklarını anlatarak, “Rakibimizin 5’li savunmayla maça başlayacaklarını biliyorduk. Savunmada 3’lüye döndüğümüz anlar oldu ve 3-4-3 ile üstlerine gittik. Erken gol bizi rahatlattı. Rakibimiz dizilişini bozmadı. Daha rahat çıkma şanslarımız oldu. Kendi üstünlüğümüzle devreye girdik. Rakibi kendi kalemize getirmedik. İlk yarıda bu önemliydi. Pozisyon pek vermedik. Gol yemeden maçı tamamladık. Savunma hattını önde kurunca rakibe üstünlük kuruyoruz. Diziliş olarak da üstünlüğü ele geçirdik. Ofansif anlamda ürettiğimiz bir maç oldu. Artık salı günü oynanacak maça hazırlanacağız” diye konuştu.
‘TAKIMIMA GÜVENİYORUM’
Orta saha transferi için girişimlerde bulunduklarını anlatan Buruk, “Bazen profillere bakıyoruz. nasıl farklı şeyler oynayabiliriz diye. Çok beğendiğimiz iki üç oyuncuya teklifler de oldu. Yapabileceğimiz oyun dizilişleri üzerine oyuncular düşündük. Elimizde iyi oyuncular var. Bir oyuncu daha katar mıyız diye düşündük. Farklı sistemler için oyuncular düşündük. Oyuncu alırsak kadromuzdaki oyunculardan daha iyisi olmalı. Düşüncelerimiz vardı ancak sonuç olarak olmadı. Kadromdan memnunum, oyuncularımdan da. Üç yabancı oyuncumuz Icardi, Sallai ve Ziyech olmamasına rağmen başlayan ve oyuna girenleri değerli buluyorum. Genç oyuncularımızı da değerli buluyorum. Gayet mutluyum ve takımıma güveniyorum. Bu oyuncularla başarılar elde edeceğimizi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
‘İKİ FORVETLE OYNAYACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM’
Çift forvetle oynamayı düşündüğünü belirten Buruk, “Hep söyledik. Elinizde Osimhen, Icardi ve Batshuayi varken her zaman iki forvetle oymamayı düşüneceğiz. Farklı sistemleri düşüneceğiz. Biraz da çalışmamız lazım. Hazırlık maçında 3’lü savunma oynadık. Öndeki oyuncuları yerleştirmiş oldu ancak tam kadro olmayınca biraz olmuyor. Oyuncu yapısı olarak farklı sistemlere uyguluyoruz. Yunus’un performansı çok iyiydi. Farklı sistemleri ve iki forvetle oynayacağımızı düşünüyorum” açıklamasını yaptı.
‘RAHATLAMAK ONA ÇOK YARADI’
Okan Buruk, Benfica’ya transfer olan eski öğrencisi Kerem Aktürkoğlu’nun takımıyla çıktığı ilk maçta gol atmasının hatırlatılması üzerine, “Rahatlamak ona çok yaradı. Milli maçta da özgüvenini gösterdi. Orada da gösterecek. Kerem gibi cesur oyuncuların istediğini yapabilmeleri çok önemli. Bu anlamda seviniyoruz. Elimizdeki oyuncuların aynı performansları göstermeleri için gayret edeceğiz. Oyuncuların performansları, bizim de iyi oynamamız onları yurt dışına taşıyor” şeklinde konuştu.
‘KISA VADEDE ÇOK İYİ ŞEYLER BEKLEMİYORUM’
Elias Jelert ile ilgili de konuşan Buruk, şunları kaydetti:
“Bütün yeni transferlerin bir adaptasyon süreci oluyor. Oyuncuların süreci iyi değerlendirmesi gerekiyor. Bazıları hemen alışabiliyor. Oyun içine çabuk adapte olabiliyor. Jelert de genç oyuncu. Kısa vadede çok iyi şeyler beklemiyorum. Oyunculara süre vermek gerekiyor. İyi oldukları yerde oynatmak gerek. Sezon başını takımıyla geçiremedi, bizde de geçiremedi. Sakatlıklar yaşadı. En kısa sürede hazır olacak. Bir sonraki maç için düşündüğümüz oyunculardan biri.”
‘MERTENS’İN PERFORMANSI ÇOK İYİYDİ’
Okan Buruk, tecrübeli futbolcu Dries Mertens’in Çaykur Rizespor maçındaki performansından övgüyle söz ederek, “Mertens bu sezonki en iyi maçını oynadı. Geçen senenin son bölümünü müthiş bitirmişti. Geçen senenin sonunu gördüm. Takıma pozitif hava veren bir isim. Topla da topsuz da iyi iş yaptı. Osimhen ile de birbirlerini tanıyorlar. Bugünkü performansına bunun da katkısı olmuştur. Bugünkü performansı çok iyiydi” diye konuştu.
İLHAN PALUT: KÖTÜ BİR SONUÇLA AYRILDIK
Çaykur Rizespor Teknik Direktörü İlhan Palut, farklı bir dizilişle farklı bir oyun formatıyla maça başladıklarını belirterek, “Top Galatasaray’da iken kompakt bir savunma, merkezi kalabalık tutan bir anlayış. En azından Galatasaray’ın iştahlı başlarken ki temposunu biraz düşürebilmek ve daha emniyetli bir oyun gibi sağlamaktı amacımız. Daha bu çalışmanın neler getirebileceğini nasıl yansımaları olacağını daha görmeye fırsat olmadan iki tane duran toptan gol yedik. Alikulov’un sakatlığıyla sistem değişti. İkinci yarının başında yine taçtan bu sefer bir gol daha yemeyi başardık. Zaten ondan sonrası gerçekten kolay olmuyor. Kötü bir sonuçla ayrıldık. Galatasaray’ı tebrik ediyorum. Önümüzdeki haftanın maçına çok kırılma yaşamadan hazırlanmaya yarın itibariyle başlayacağız” ifadelerini kullandı.
‘AYAKLARIMIZIN YERE BASMASI LAZIM’
Mourinho’nun “Çaykur Rizespor bu ligde gördüğüm en iyi takımlardan biri” açıklamasına değinen Palut, şunları kaydetti:
“Umarım oyuncularım bu sözü Mourinho’nun bilerek söylediğini anlamışlardır. Fenerbahçe maçı öncesi bunun savaşını verdim. Böyle bir durumumuz yok. Ayaklarımızın yere basması lazım. Takımıma baskı yapmak istemiyorum. Bugün bir şey yapamadık ama bu rehavetin 1 maçlık olduğunu düşünüyorum. Kasımpaşa ve Galatasaray maçlarını ise rehavetten dolayı kaybettiğimizi düşünmüyorum.”
Palut, konuşmasına şöyle devam etti:
“Birinci opsiyon, geri oynamak ve kaleci. Bunu bir kenara bırakalım. Öndeki o pozisyonlara odaklanalım. Onu konuştuk. Yani dönem dönemde yapmaya çalıştık açıkçası ama dediğim gibi bu golleri yediğimiz zaman saha içerisindeki moral, motivasyon çok önemli. Kırılmamak lazım. Çok güçlü durmak lazım ama bazen de mümkün olmadığını görebiliyoruz. Amir girdikten sonra ilk opsiyonumuz Amir’di. Ama işte yediğimiz gol evet kolay olmayan bir ambiyans. Belki oyuncuları hata noktasında tedirgin ediyor ve daha garantiye gidiyor. Daha garantiye gittikçe de oyunun merkezinden kendi kalemize gidiyoruz.”
‘KENDİ FELSEFEMİZDEN RAKİP KİM OLURSA OLSUN ÖDÜN VERMEMEK GEREKİYOR’
Rakip kim olursa olsun çıkıp mücadele etmenin öneminde bahseden Palut, “Rizespor’daki ilk sorun görev süremdeki Fenerbahçe de olsa Galatasaray da olsa, işte Beşiktaş da olsa biz yine çıkalım, oyunumuzu oynayalım. Bu maçlara özel herhangi bir formasyon ya da daha oyunu çok geride kabul eden bir yapıda olmayalım. Biz de rakip kim olursa olsun çıkalım ve bu mücadeleyi gösterelim. Aslında temel felsefem her zaman olduğu gibi buydu. Hatayspor’da bir alt ligdeki takımla da buraya geldiğim zaman yine temel felsefem buydu. Ama bunu bu maç öncesi artık bir inatlaşma olarak içinde kabul etmeye başladım ve bir şeyleri değiştirmem gerektiğini düşündüm. Zaten maça başlangıcımız içindeki bu kararın bir yansımasıydı. Bunu yaparak da yani bir fazla merkez defans oyuncusunu da ekleyerek bazen daha iyi savunma yapamıyorsunuz. Şimdiki düşüncem evet maç bitti. Kendime şunu diyebilirim: ‘Yine inandığım oyunla, inandığım sistemle, belki önde baskıyla devam edip gerekirse yenilseydim.’ Tabii sonuçtan sonra bunu söylemek kolay. Yenilebiliriz evet iyi takımlar ama kendi felsefemizden rakip kim olursa olsun ödün vermemek gerekiyor. Bir dahaki maçlar için çok daha özel bir savunma prensibi içerisinde olmayı düşünüyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.