İsveçli Karolina Olsson,doğru hayattaki ‘uyuyan hoş’ olarak tanındı. Kıssaya nazaran, 14 yaşında uykuya dalan Karolina, 46 yaşında uyandı.

Karolina, 29 Ekim 1861’de beş kardeşin tek kız çocuğu olarak dünyaya geldi. 14 yaşına kadar olağan bir hayat sürdü. Lakin 1876’da bir gün konuta şişmiş yüzü ve dayanılmaz bir diş ağrısıyla döndü. Ailesine buz tutmuş bir ırmağı geçerken kaydığını söyledi. Ağrı dayanılmaz hale gelince ailesi onu yatağa yatırdı. Bilmiyorlardı ki, Karolina 1908’e kadar uyanmayacaktı.

Başlangıçta telaşlı ailesi ve komşuları bir doktor çağıracak parayı topladı, lakin Karolina’yı uyandıramayınca tertipli denetimler yapmakla yetindiler.

Zamanla, Karolina’nın durumu değişmedi. bitkinneye götürülüp uyandırmak için bedeninden elektrik geçirildiğinde bile durum birebirdi. Çeşitlimekanlardaki tabipler, bilinen uyku bozukluklarına uymayan bu durumu açıklayamadı.

Karolina’nın annesi yıllar boyunca ona bakmaya devam etti, uyurken süt içirdiği söylenir. Annesi 1905’te vefat edince Karolina’ya bakmak için bir hizmetçi tutuldu.

Üç yıl sonra, hizmetçi Karolina’nın odasından garip sesler duydu. Üst koştuklarında, artık 46 yaşında olan bayanı odada sendeleyerek dolaşırken ve ağlarken buldular. Karolina’nın uyuduğu 32 yılı hatırlamadığı ve artık kardeşlerini tanımadığı söylenir.

Turin Kefeni’ndeki fotoğraf Hz. İsa’ya mı ilişkin?

Vurulmadığına inandırmak için ayağının röntgenini paylaştı

Aslan’ın kasası ağzına kadar dolacak

İlginç bir formda, Karolina yatay geçirdiği yıllardan fazla etkilenmemişti. Birkaç hafta içinde gücünü ve konuşma yeteneğini geri kazandı. Bu durum, kimilerinin Karolina’nın sahiden uyuyup uyumadığını yahut tüm olayın, her ne sebepten olursa olsun, Karolina’yı dünyayla etkileşimden korumak için düzenlenmiş karma şık bir oyun olup olmadığını sorgulamasına yol açtı.

İsveçli psikiyatrist Harald Fröderström, Karolina’nın travmatik bir olay sonucu bir cins psikoz yaşamış olabileceğine inandığını belirtti, fakat kıssası hala gizem ve merakla çevrili.

Uyandıktan sonra Karolina 42 yıl daha yaşadı ve 1950’de hayata gözlerini yumdu.