Ana Sayfa Gündem 30 Ağustos 2024 24 Görüntüleme

İDDK AFAD Başkan Yardımcısının görevden alınmasını hukuka aykırı buldu

İlk derece: İdarenin takdir hakkı var

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda atama yapma ve görevden alma konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin bu tür kadrolar için daha geniş olduğunun kabulü gerektiği, bu görevlerden başka görevlere atanmaya ilişkin işlemlerin kazanılmış hakları veya genel olarak hukuk güvenliği ilkesini ihlal eden bir yönü bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacının bu görevinden alınması yolunda tesis edilen işlemde hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmamaktadır.

Danıştay 2. Daire: Görevden alınmasını gerektirecek bir done yok

Davalı İdare bünyesinde iki yıldan fazla bir süre daire başkanlığı, iki yıla yakın bir süre de başkan yardımcılığı görevini ifa ettiği, bu süre zarfında, söz konusu görevleri ile ilgili olarak hakkında hiçbir adli ve idari soruşturma açılmadığı gibi disiplin cezası da almadığı ve görevinde başarısız veya yetersiz olduğu yönünde de nesnel ve hukuken kabul edilebilir bilgi ve belgenin dosyada bulunmamaktadır.

İDDK: İdarenin takdir hakkı hukuka aykırıdır

Somut uyuşmazlıkta; davacının, davalı idare bünyesinde iki yıldan fazla bir süre daire başkanlığı, iki yıla yakın bir süre de başkan yardımcılığı görevini ifa ettiği, davalı idarece, davacının başkan yardımcılığı görevinden alınmasını gerektirecek herhangi bir sebep gösterilmeksizin, takdir yetkisine dayalı olarak dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.

T.C.

DANIŞTAY

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2023/1196

Karar No : 2024/130

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : .

VEKİLİ : Av. .

KARŞI TARAF (DAVALI) : . Başkanlığı

VEKİLİ : Av. .

İSTEMİN KONUSU : . Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığında başkan yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından, başka bir göreve atanmak üzere bu görevden alınmasına ilişkin . tarih ve . sayılı işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

… İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla;

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı başkan yardımcılığı kadrosunun üst düzey kadro olduğu, üst düzey kamu yöneticilerinin, kamu kurum ve kuruluşlarının geleceğe dönük planlarını ve politikalarını saptayan, bu plan ve politikalardaki hedefleri gerçekleştirmek için gerekli kaynakları ve bu kaynakların kullanım yerlerini belirleyen ya da bu kişilerin emir ve direktifleri yönünde uygulamayı yapan veya onlara yardımcı olan kişiler oldukları; ayrıca, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda atama yapma ve görevden alma konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin bu tür kadrolar için daha geniş olduğunun kabulü gerektiği, bu görevlerden başka görevlere atanmaya ilişkin işlemlerin kazanılmış hakları veya genel olarak hukuk güvenliği ilkesini ihlal eden bir yönü bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacının bu görevinden alınması yolunda tesis edilen işlemde hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla dava konusu işlemde hukuki isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:

. Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla; istinafa konu kararın usul ve hukuka uygun olup kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

Daire kararının özeti:

Danıştay İkinci Dairesinin 26/04/2022 tarih ve E:2021/2369, K:2022/2184 sayılı kararıyla;

Uyuşmazlık konusu olayda, davacının geçmiş hizmetlerinin değerlendirilmesinden, davalı İdare bünyesinde iki yıldan fazla bir süre daire başkanlığı, iki yıla yakın bir süre de başkan yardımcılığı görevini ifa ettiği, bu süre zarfında, söz konusu görevleri ile ilgili olarak hakkında hiçbir adli ve idari soruşturma açılmadığı gibi disiplin cezası da almadığı ve görevinde başarısız veya yetersiz olduğu yönünde de nesnel ve hukuken kabul edilebilir bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı,

Bu durumda, davacının görevinden alınmasını gerektirecek somut bir tespitin davalı idarece sunulamaması karşısında, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olarak davacının, başka bir göreve atanmak üzere başkan yardımcılığı görevinden alınmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddine ilişkin verilen Mahkeme kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddi yolunda . Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen kararda hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle, . Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti:

. Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davacı tarafından, davalı idarenin dava konusu işlemi ne sebeple tesis ettiğini açıklamadığı, davacıya ait başarısızlık, performans yetersizliği, soruşturma, disiplin cezası ve benzeri bir neden de ileri sürmediği, . Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin ısrar kararının temyiz incelemesi sonucu bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Davalı idare tarafından, kamu hizmetinin sürekli, etkili ve verimli bir biçimde yürütülmesi sağlanmak üzere kamu yararı ve hizmet gerekleri çerçevesinde tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, davanın reddi yönünde verilen kararın, usule ve esasa uygun olup temyiz talebinin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ .’İN DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin reddi ile, . Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

Davacı, Gazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümünden 1997 yılında mezun olmuş ve 2003-2005 yılları arasında yüksek lisans yapmış, 1997-1998 ve 1999-2000 tarihleri arasında iki ayrı özel firmada mühendis olarak çalışmış, 2000-2008 yılları arasında Kırıkkale Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak, 2008-2012 yılları arasında Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğünde şube müdürü olarak görev yapmış, 12/05/2012 – 01/08/2014 tarih aralığında Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığında daire başkanlığı, 01/08/2014-14/01/2016 tarih aralığında başkan yardımcısı olarak görev yapmış, dava konusu 14/01/2016 tarih ve 1228 sayılı işlem ile başka bir göreve atanmak üzere başkan yardımcılığı görevinden alınmıştır.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinin 1. fıkrasında; “Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Yukarıda yer verilen madde ile memurların naklen atanmaları konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin kullanımının, mutlak ve sınırsız olmayıp kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu İdare Hukukunun bilinen ilkelerindendir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca, bir idari işlem, dava konusu edilmesi halinde diğer unsurları yanında sebep unsuru yönünden de yargı merciince hukuka uygunluk denetimine tabi tutulacak olup, sebep unsuru, idareyi işlem tesis etmeye sevk eden maddi veya hukuki durumlardır. İdare hukukunda sebepsiz idari işlemin olamayacağı, idarenin tüm işlemlerinin, idari faaliyetlerin nihai amacı olan kamu yararını gerçekleştirmeye yönelen bir sebebe dayanması gerektiği, bu anlamda, hakkında idari işlem tesis edilenlerce hukuka aykırılık iddialarının etkin bir biçimde ileri sürülebilmesi ve yargı mercii tarafından idari işlemin hukuki denetiminin gerçekleştirilebilmesi için idarece, tesis edilen işlemin maddi ve hukuki sebeplerinin ortaya konulması gerektiği açıktır.

Somut uyuşmazlıkta; davacının, davalı idare bünyesinde iki yıldan fazla bir süre daire başkanlığı, iki yıla yakın bir süre de başkan yardımcılığı görevini ifa ettiği, davalı idarece, davacının başkan yardımcılığı görevinden alınmasını gerektirecek herhangi bir sebep gösterilmeksizin, takdir yetkisine dayalı olarak dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, davalı idare tarafından hem dava konusu işlemde, hem de dava konusu uyuşmazlıkta verilen savunmalar ile temyize cevap dilekçesinde dava konusu işlemin tesis edilmesine yönelik haklı bir sebep ortaya konulamadığından, salt takdir yetkisine dayalı olarak tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.

Bu itibarla, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı davacının istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1.Davacının temyiz isteminin kabulüne;

2. Davanın reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki Ankara Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı ısrar kararınınBOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın . Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 29/01/2024 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğu ile karar verildi.

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com