STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ, Bahçeşehir Üniversitesi ile yaptığı işbirliği kapsamında deniz suyunun fiziksel özelliklerine ilişkin veri toplamak amacıyla kullanılan “CTD Prob” sistemlerini yüzde 100 yerli üretecek.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi (HAMLE) programı kapsamında desteklenen proje, oşinografi alanında ve askeri platformlarda kullanılacak kritik cihazları yerli imkanlarla geliştirerek dışa bağımlılığı sonlandırmayı amaçlıyor.
STM ve Bahçeşehir Üniversitesinin iştiraki olan BAU İnovasyon ve Danışmanlık AŞ (BAUMIND) tarafından geliştirilen proje, deniz suyunun iletkenliğini, sıcaklığını ve basıncını ölçen CTD (Conductivity, Temperature, Depth) Prob sistemlerinin yerli sensörlerle donatılmasını sağlayacak. Bu sayede, denizaltı operasyonları ve diğer askeri platformlar için hayati önem taşıyan su altı verileri, Türkiye’de ilk kez tamamen milli imkanlarla üretilecek.
2022’de STM-BAUMIND işbirliğiyle geliştirilen ve tüm testleri başarıyla geçen CTD Prob ürünü, HAMLE Programı desteğiyle sensörleri de içerecek şekilde tamamen yerli statüye kavuşacak.
Sonar sistemleri için kritik veriler sağlayacak
Deniz suyunun iletkenliğini, sıcaklığını ve basıncını ölçen CTD Problar, bu verileri kullanarak su altındaki ses hızını hesaplıyor. Özellikle denizaltılar için kritik önem taşıyan sonar sistemlerinin doğru çalışması için gereken sıcaklık ve ses hızı profillerini çıkartabilen bu cihazlar, su altı akustik haritalarının oluşturulmasında hayati bir rol oynuyor.
Tek kullanımlık sıcaklık ve ses hızı ölçüm cihazları ise derinlik bazında bu verileri sağlayarak sonar performans modellemeleri için temel verileri sunuyor.
Yerli olarak geliştirilen bu kritik sistemlerin, Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığının yakın gelecekte gerçekleştirmeyi planladığı projeler başta olmak üzere, bilimsel araştırma faaliyetleri de dahil birçok yurt içi ve yurt dışı projede değerlendirilmesi bekleniyor.
“Mavi Vatan’da yerli sistemler kullanılacak”
Açıklamada görüşlerine yer verilen STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, STM’nin AR-GE faaliyetleri ve üniversite-sanayi işbirliklerine verdiği öneme dikkati çekerek, Türkiye’de üretimi olmayan sistemlerin milli imkanlarla geliştirilmesini vazife olarak gördüklerini belirtti.
Güleryüz, “Denizaltı teknolojilerinde, Bahçeşehir Üniversitesi ile ortaklaşa geliştirdiğimiz CTD Prob Sistemini geçtiğimiz yıllarda azami milli imkanlarla geliştirmiştik. Yüzde 60’ın üzerindeki yerlilik oranına sahip CTD Prob sisteminin sensörlerini, sonar sistemlerinin performansında çalışması için gerekli olan derinliğe nazaran deniz suyu sıcaklık ve ses hızı profillerini çıkartan tek kullanımlık cihazları da artık milli olarak geliştireceğiz.” ifadelerini kullandı.
Kritik önemi olan sistemlerin yurtdışı menşeli olmasının platform projelerinde bağımlılık yarattığına vurgu yapan Güleryüz, şunları aktardı:
“Kısıtlama ve ambargolara maruz kalınması durumunda projelerin takvimi olumsuz etkilenebiliyor. Bu sebeple üretimi olmayan ve yurt dışına bağımlı olduğumuz kritik sistemlere odaklanıyoruz. Proje ile geliştirilmesi planlanan oşinografi cihazları, sadece askeri alanda değil, sivil denizcilik ve çevre araştırmaları gibi birçok alanda da kullanılabilecek. Bu sayede, Mavi Vatan’da sualtı kaynaklarının araştırılması, deniz suyunun fiziksel özelliklerinin belirlenmesi ve deniz altı haritalaması gibi çalışmalara yerlilik oranı yüksek sistemlerle katkı sağlamış olacağız. Projede emeği geçen kıymetli STM VE BAU ekiplerini tebrik ediyorum.”
