Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Dünya ortalamasında sosyal medyada geçirilen ortalama zaman 6,5 saat, Türkiye’deki 7 saat yani çok daha fazla. Elbette orada birçok faydalı şey var. Birçok bilgi var vesaire ama asla o tarafın esiri de olmamamız lazım.” dedi.
AK Parti Genel Merkez İnsan Hakları Başkanlığınca, Kocaeli’de 9-17 Eylül’de bakanlar, basın mensupları ve akademisyen konukların katılımıyla düzenlediği İnsan Hakları Eğitim Kampı programı sürüyor.
Kocaeli Diriliş Kampı Tesisleri’nde gerçekleştirilen kampta gençlerle bir araya gelen Uraloğlu, Sakarya’daki makarna fabrikasında meydana gelen patlamada yaralananlara acil şifalar diledi.
Uraloğlu, Filistin’de, Gazze’de insanların her an ölüm korkusuyla yaşadığını belirterek, kadınlar, çocuklar, yaşlılar katledilirken dünyanın önde gelen ülkelerinin bu durumu sadece seyretmediğini, aynı zamanda desteklediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Filistin konusunda sonuna kadar gayret ettiğini vurgulayan Uraloğlu, “Biz de çok yakinen şahidiz buna gerçekten. Allah razı olsun. Olunması gereken noktada olmaya gayret ediyor. Biz de millet olarak Sayın Cumhurbaşkanı’mızın sonuna kadar arkasındayız.” diye konuştu.
Gençlere zamanı çok iyi kullanmaları ve teknolojinin esiri olmamaları uyarısında bulunan Uraloğlu, “Türkiye’de 85 milyon nüfus var ve 60 milyon civarında farklı platformlar olmak üzere sosyal medya kullanıcısı var. Dünya ortalamasının çok üzerindeyiz. Dünya ortalamasında sosyal medyada geçirilen ortalama zaman 6,5 saat, Türkiye’deki 7 saat yani çok daha fazla. Elbette orada birçok faydalı şey var. Birçok bilgi var vesaire ama asla o tarafın esiri de olmamamız lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
Yap-işlet-devret modeline yönelik eleştiriler
Projelerin finansmanının milli bütçeden, dış kredili ya da kamu özel ortaklığı modeliyle sağlanabildiğine dikkati çeken Uraloğlu, son yıllarda yap-işlet-devret diye bilinen kamu özel ortaklığının tercih edildiğini söyledi.
Uraloğlu, İzmir ile İstanbul arasındaki 426 kilometrelik otoyolun 6,9 milyar dolarlık yatırım bedelinin bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Finansmanı ayrı tutuyorum. Yatırım bedelini, ‘Ben buraya hangi geçiş şartlarını ihaleye girecek firmalara sunarsam alıcısı çıkar?’ diye bir hesap yaparsınız. Ona göre firmaları yarıştırırsınız. ‘Ben burada 40 bin günlük araç garantisi veriyorum. Köprü için şu kadar bedel garanti ediyorum. Otoyolun her kilometresi için şu kadar günlük garanti ediyorum.’ derseniz, firmalar ve kaç yıl yapılacağını, kaç yılda yapıp ve işleteceğini de yarıştırırsınız. Ona göre çıkan sonucu da onaylarsınız ve yürütürsünüz. Yap-işlet-devretlerde ‘Bu kadar araç dediler, bak o kadar araç geçmiyor.’ diye eleştiriler var. Hesap tam bu dediğim gibidir. Belli bir takvim sonra söylediğiniz rakamları görürsünüz ki görmeye başladık onları. Hesap budur. Osmangazi Köprüsü’ndeki garanti 40 bindir, bugün buradan geçiş yapan araç sayısı 57 bin, 60 binlere gelmiş durumdadır. Eğer bugüne bırakmış olsaydık bu hizmetlerin hiçbirini yapamamış olurduk.”
“Türksat 6A’yı yüzde 81 yerlilikle üretip uzaya fırlattık”
Bakan Uraloğlu, üç de gözlem uydusunun bulunduğuna dikkati çekerek, konuşmasını şöyle tamamladı:
“5,5 milyar insana çıkarıyoruz bu hitap ettiğimiz coğrafyayı ama bu elbette kıymetli. Hizmet satacağız, gönül coğrafyalarımıza ulaşacağız ama daha kıymetlisini söyleyeyim size. ‘Bunu Türk milleti olarak biz yaptık.’ dedik, çok şükür. ‘Biz yaptık, ben yaptım.’ düşüncesini biz vatandaşlarımıza bu anlamda vermiş olduk. Bence en kıymetlisi o. Yazılımından yüzde 81’ine kadar bizim ürünümüz. Bundan sonra da bu serüvenimiz devam edecek. Artık biz sadece kendi ihtiyacımız değil dünyadaki uydu ihtiyacı olan ülkelere de bunu satacağız.”